Tuzla escort Kurtköy escort Suadiye escort Erenköy escort Acıbadem escort Bostancı

a

Türk Dizileri Dünyanın Dört Bir Yanında

Türk dizilerinin yurt dışı pazarına açılması aslında 1981 yılında Aşk-ı Memnu dizisiyle Fransa'ya başladı. Ancak sektör asıl ivmeyi 2000'li yıllarda yaptı. 2008 yılında 100 bin dolar olan ihracat geliri, 2020'lere yaklaşırken, 500 milyon dolara ulaştı.

Türk yapımları Güney Amerika’dan Rusya’ya, ABD’den Çin’e dünyanın dört bir yanına ulaşıyor. Her yıl 100’ün üzerinde dramanın üretildiği sektörde, birçok dizi Türkiye’de yayından kalksa da yurt dışında talep görmeyi sürdürüyor. Yayından kalkan dramaların yüzde 75’inin ihracatı devam ediyor.

İlk dizi ihracatı 1981’de Fransa’ya yapıldı

Türk dizilerinin yurt dışı pazarına açılması aslında 1981 yılında Aşk-ı Memnu dizisiyle Fransa’ya başladı. Ancak sektör asıl ivmeyi 2000’li yıllarda yaptı. Orta Doğu pazarına açılan Türk dizileri kısa süre içinde Balkanlar’da da büyük bir başarı elde etti. 2008 yılında 100 bin dolar olan ihracat geliri, 2020’lere yaklaşırken, 500 milyon dolara ulaştı.

Dünya çapında yapılan televizyon ölçümlerinin yanı sıra, programlar üzerine analizler yapan bir araştırma şirketi olan Eurodata verilerine göre; ülkelerin ithal ettikleri kurmaca yapımların yüzde 25’ini Türkiye menşeli yapımlar oluşturuyor.

TRT dizileri dünya ekranlarında

Dizi filmler kültürel diplomasi ve ülke tanıtımı için etkin şekilde kullanılıyor. TRT yapımları bu misyonu yerine getirirken farklı kültürlerde büyük beğeni topluyor. TRT’nin 60’ı aşkın dizisi İngilizce’den Rusça’ya, İspanyolca’dan Arapça’ya çok sayıda dile çevrilerek 100’ü aşkın ülkede seyirciyle buluşuyor. Alternatif dizi izleme platformlarıyla TRT yapımları çok daha fazla ülkeye ulaşıyor.

Diriliş Ertuğrul, Elimi Bırakma, Filinta, Benim Adım Melek, Masumlar Apartmanı… TRT’nin yurt dışında en çok dikkati çeken yapımlarından sadece bazıları… Her hafta büyük beğeni toplayan Masumlar Apartmanı, yeni bir dizi olmasına rağmen şimdiden yurt dışı pazarında yer buldu.

TRT’nin sevilen yapımlarından biri de Payitaht Abdülhamid… Dizinin senaristi Uğur Uzunok, sektörün son yıllardaki başarısını TRT Haber’e değerlendirdi:

“Bu meselenin çok farklı yönleri var. Özellikle yurt dışı piyasasını ayırmak gerektiğini düşünüyorum. Latin Amerika bölgesindeki satışlarda daha çok dizilerin bol entrikanın estetik biçimde verilmesinden bahsedilebilir. ‘Soap opera’ denilen pembe diziler özel televizyonun Türkiye’deki macerasında en çok izlenen işlerden olmuştu. Genellikle Latin Amerika’dan alınan bu içerikler çok ciddi manada etkisini göstermişti. Televizyon dizisini bu şekilde tanıyan bir nesil Latin Amerika’dan daha estetik ürünler çıkardı ortaya ve şimdi onlara izletiyorlar. Orta Doğu’ya ve yakın coğrafyaya gelecek olursak. Diriliş, Payitaht, Uyanış gibi dizilerin izlenme sebebi ise çok başka. Bu toplumlarla ortak tarih bilincimiz var. Sosyal hayata karşı bakışımız ortak. Aile kurumuna batıdan daha çok önem veriyorlar. Bu ortak bilinç benzer hikayeleri dinleme hevesini de beraberinde getiriyor. Bir de tabii Türkleri tanıyış biçimleriyle de alakalı. Türkler, özellikle Osmanlı biliniyor ki hakim olduğu bölgelerde münferit vakalar dışında hep büyük, merhametli, adaletli bir tavır sergilemiş. Bu da hala komşu coğrafyaların hafızasında duruyor. Bu etki, dizilere karşı da merak uyandırdı. Bir nevi mazinin bakiyesini de kullanıyoruz. Çünkü Türk o coğrafyalarda hep ümidin adı oldu.”

Uzunok, TRT yapımlarına olan ilgiyi şu sözlerle anlattı:

“Dünya yeni bir hikaye arayışı içinde. Hollywood’un, anlattığı hikayeler bayatladı. TRT, uzun zamandır bir atılım içinde. Bir arayış içinde. Bu arayış, Türkiye’yi temsil ediyor. Aynı Türkiye gibi. Bayatlayan hikayelerin yerini doldurabilecek gerçek hikayelere sahip olduğumuzu biliyor TRT. Bizler bu toprakları bazı değerlerle kazandık ve elimizde tuttuk. Bu değerler insani değerlerdi. TRT, özellikle İbrahim Eren Bey döneminde bunu keşfetti. Son dönemlerdeki bütün sloganları insan üzerine TRT’nin. Bence dünyanın ihtiyacı olan da buydu. Yurt dışında TRT yapımlarının izlenmesi, beğenilmesinin temel sebebi budur. Tüm hikayenin dayanak noktası insan, insani olan, vicdani olan. Bakın, ‘vicdan’, ‘vücut’ kelimesiyle aynı köktendir. Bulunmak manasındadır. ‘Vecd’ kelimesiyle de aynı kökten… Demek ki vicdanı mevcud olan vecde erer. Eğer görünür olmak istiyorsanız, var olmak istiyorsanız, bizim için tek çıkar yol vicdan sahibi olmak. TRT vicdan hikayeleri anlattı. Vicdanlı olduğu için de görünür oldu.”

Uğur Uzunok, Türkiye kendi hikayelerini anlatmaya devam ederse dünyadaki ilginin devam edeceği görüşünde.

“Hikaye anlatımında tekrarlardan kurtulmamız lazım. Bu konuda bir politika belirlememiz lazım. Evet, bizim dizilerimiz yurt dışında izleniyor ama bu hikayenin gücü, hikaye anlatım şeklinin gücü değil. Eğer, biz kendi hikayelerimizi anlatmaya devam edersek alaka devam edecektir. Biz yine senaristler olarak kendi iç piyasamıza yönelik bir hikaye anlatım metodu kullanıyoruz. Bu konuda akademik çalışmalar yapılmalı, senaristlerle bu bilgiler paylaşılmalı. Mesela ‘kültür indirimi’ diye bir kavram var. Hollywood hikayeciliği bu kavramı, kendi kültürünü başka kültürlere izletebilmek için keşfetmiş. Bir beyzbol hikayesini nasıl tüm dünyanın izleyebileceği bir hikaye haline getirebilirim, diye sormuş. Bunda da başarılı olmuş. Biz de benzer metotlar uygulamalıyız. Yerel kültürümüzdeki evrensel kodları iyi keşfetmeliyiz ve bunu bir politikaya dönüştürmeliyiz. Dramanın temel bazı kuralları vardır. En basit görüneni ve aynı zamanda zoru, ‘sempati, empati ve büyülenme’ diye açıklanabilir. Diziler vasıtasıyla kendi kültürünüzle bir sempati oluşturursunuz, bu empatiye dönüşür. Memleket olarak başımıza kötü bir hal geldiğinde çevre ülkelerdeki insanlar sizin dertlerinizle dertlenir. Sonunda bir ‘büyülenme’ oluşur. İşte o zaman çevre kültürlerle ilişkiye girersiniz ve bu bağlam sizi yeniden büyük yapar. Çevresini etkileyen, dünya gemisinin dümenine ortak olmuş bir Türkiye’yi hepimiz isteriz.”

Kaynak: TRT Haber

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Türk Dizileri Dünyanın Dört Bir Yanında

HIZLI YORUM YAP

r